Eflak ve Boğdan ve Sirce

0
44

Eflak ve Boğdan ve Sirce, İsveç, Felemenk, Donkarkız, Danimarka, İngiliz, Nemse, İngiltere, Dış Fransa, Hırvat, Macar ve Boşnak onlardandır. .

Ama övülmüş özellikleri olan kabilelerden, Araplardan ilk olarak Mısır bölgesinde 40 adet renk renk kavimler meydana gelmiştir.

Evvelâ Mağribî, Fes, Merânkeşli, Afnu, Mayburnev, Cicilkan, Asvanî, Südanî, Funcî, Kırmankî, Bağaniski, Muncî, Berberî, Nûbî, Zencî, Habeşî ve Kelapişî ve Ulvî ve Dumbî

Yemen Arabi, Bağdad Arabi, Meval Arabi, Mekke ve Medine Arabi, Badiye ve Umman Arabi bütün Araplar 3060 kabiledir, daha fazla demişler.

Ama bunlardan Kureyşî, Haşimî, Ebtahî’dir ki kainatta yaratılmışların en yücesi ve varlıkların övüncü olan Peygamberimiz o Samî soyundan dünyaya gelmiştir, varlıklar onun yüzü suyu için yaratılmıştır.

Yukarıda yazılan değişik diller ye çeşit çeşit kavimler ile dünya süslenmiş olup ümmetlerinin elinde bütün değişik milletler zayıf ve güçsüzlerdir.

Arap kavminden başka bütün kabilelere (kavimlere) Acem derler. Onun için mübârek isimleri “Arab’ın ve Acem’in efendisi`dir.

Bu yukarıda yazılan kavimlerin önceki ataları İkinci Âdem Hazret-i Nuh Necî evlatlarından Sâm, Hâm ve Yâfes’e ulaşır. Zincirin sonu Hz. Âdem Safî’de ulaşır.

Beri taraftan istek ve arzumuz seyahatnâmemizde Abaza kavminin ilk çıkışım yazmaktır. Sağlam kaynaklardan Cevâ- hir-i Ahbâr yazmışlardır ki Hicret’ten sonra 25 [646] tarihinde Hazret-i Ömer’in halifeliği döneminde Kureyş kabilesinden Beşe adında bir Arap meliki var idi. Çok güçlü bir melik idi. Irak, Medine, Batha, Yemen, Aden ve Saba memleketlerine mutasarrıf idi.

 Cebel-i Elheme’ye verildi

Bu anılan Beşe melikin beş evlâdı dünyaya gelip her biri birer cesur yiğit oldular. Büyük oğlu Cebel-i Elheme, İkincisi Arap, üçüncüsü Keysu ve bu Keysu’nun üç oğlu oldu. Biri Keys, biri Meval, biri -Tayy idi. Yine Beşe’nin dördüncü oğlu Huda’nın hikmeti babaları Arap meliki Beşe ölünce Hazret-i Ömer’in emriyle aşiretinin beyliği (reisliği) büyük oğlu Cebel-i Elheme’ye verildi.

Bir gün bu Cebel-i Elheme hata ile bir Arabm gözünü çıkardı. Arap, Hazret-i Ömer’in huzuruna varıp dava edince kanuna göre Cebel-i Elheme’nin gözünü çıkarmak gerekti. Hemen Cebel-i Elheme, bu ceza ağır geldiğinden o gece bütün kabilesi ve aşiretleriyle ve dört can kardeşiyle kaçıp Antakya’da Harkil Kral’a varıp sığınacak bir yer ister. O da Cebel-i Elheme’ye Trablusşam dağlarını verince deniz kıyısında bir şehir kurar customized istanbul tour.

Bugünkü Cebeliye şehrine, Cebel-i Elheme yapısı olduğu için Cebeliye derler. Burada da güç, kudret ve iktidar sahibi olup Şam ve Medine etraflarını yağmalamaya başlaması üzerine Halid bin Velid ve Esved ibn Mikdad yüz bin asker ile gittiler. Cebel Cebe- liye’de duramayıp gemilerle İspanya diyarına kaçarak büyük şehir Avlonya dağlarında karar ettiler. Kureyş kavminden olduklarından bulundukları dağlara Kureyliş Dağı ve Kureyliş Arna- vudu derler. Frenk dilleriyle karıştıklarından Arnavut dilini ortaya çıkardılar.

Hâlâ ol dağ Arnavutlarının hepsi Arap gibi saçlı kavimdir. Ve şiirleri ve ezgileri Arap ezgileridir. Bundan dolayı Arnavut kavminin aslı Araptandır ki ataları Cebel-i Elheme’dir. Elbasan yakınında yatar. Ancak dininden dönen bir dinsiz olmamıştır.

Daha sonra evlâdı Dükad dininden dönerek kâfir olmuştur. Avlonya ile Delvinye arasındaki Dükad Dağları’nda bulunurlar. Kara renkli Arap gibi lehçeli ve saçlı Arnavutlardır.

Beri taraftan Cebel-i Elheme üzerine gelen Halid ibn Velid, Cebel-i Elheme’nin kardeşi Arab’ı ve Keysu’nun oğlu Keys’i ve Meval’i ve Tay’ı yakalayıp bağlayarak Hicaz’a götürüp Bağdad çölünde yurt verdi. Keys, Keys Araplarına melik (reis) oldu. Tay, Tay kabilesine melik oldu.

Amcası Arap Umman memleketine melik oldu. Ancak Keysu ve kardeşleri Lazkî ve Abazî, bu üç kardeşler tâbileriyle ve çevresindekilerle Halid bin Velid’in elinden kaçıp Bizans diyarında Konya şehrine, oradan Kostantin’e gelip birkaç sene burada kaldılar. Sonra Emevîoğullarından Ebu Süfyan oğlu Mu’a- viye’m İstanbul üzerine geldiğim duyunca orada da duracakları kalmayıp gemilere binerek Karadeniz kıyılarında Trabzon kralı Tekfur Yanvan’a varıp uygun bir yer isterler. O da;

Bunlar Kureyş kabilesindendir

“Bunlar Kureyş kabilesindendir. Bunlarda va’de ve vefa olmaz” diye ilk başta Lazkî’ye Gönye Kalesi’nden içeri Çoruh Nehri kenarını Lazkî’ye yurt verir. Laz taifesi Lazkî’den doğup yayılır, Laz kavminin aslı Arap’tır. Onun ortanca kardeşi Keysu’ya Çerakis dağlarını verip orada yerleşir. Onun için Çerkez taifesi Kureyş kabilesi Araplarındandır Büyük Faşa Çayı menzili.

Abazî’ye bu Abaza vilâyetini verir. Bu Karadeniz kenarında türeyip çoğalarak bayındır edip şenlendirdiler. Bundan dolayı bu Abaza kavminin ataları Kureyş kabilelerindendir.

Çerkez, Abaza, Laz, Arnavut, Umman Arabi, Tayy Arabi ve Keys Arabi hepsi kardeş evlatları ve Kureyş kabilesindendirler ki Cenâb-ı Bârî’nin ezelî hikmeti yeryüzünü bu kavimler ile süslemek imiş. Yeryüzünü böyle imar etti. “… Allah dilediğini yapar” [İbrahim, 27]; “… (Allah) istediği hükmü verir” [Maide, 1].

Ancak Abaza vilâyetinde ilk başta mamur olan Çaçlar aşiretidir: Mikrilce de konuşurlar. Zira Faşa Nehri’nin karşı tarafı sâfî Mikrilistan’dır. Çaç beyzâdeleri vardır. İsmi , on bin korkusuz ve cesur askere sahiplerdir. Bir mezhepte değil, vahşi, yolkesen ve cesur kavimdir.

Gayet verimli dağları vardır. Cevizleri, fındıkları ve zerdevaları çoktur. Silâhları, Arap gibi ok-yay ve mızraktır. Atlısı azdır, yayaları cesurdur, kadınları güzel, erkekleri nazlı ve hoştur.

İskeleleri, batı tarafına iki konak gidince Lakba derler, büyük iskeledir. Trabzon’a 300 mildir. Ama gemiler kışlayamaz. Kıble ve gün doğusu rüzgârı gayet şiddetli eser.

Buradan bir konak yine batı tarafa deniz kıyısıyla,

Hıfal Köyü: Arlan aşireti hudududur. Bin yiğide sahiptir ve gayet verimli yerleri vardır. Beylerinin ismi , iskelesi laçığa derler, baş iskeledir. Burada bir gece konuk olduk. Tatlı limandır. Yazın ve kışın gemiler eksik değildir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz