Daha sonra düğünün diğer bir bölümü olan “Kına Yakma” kısmına geçiliyor. Gelin ortadayken, kızın yengesi tarafından hazırlanan kına, gelinin ellerine ve ayaklarına yakılıyor. Bu arada gelini ağlatmak için kadınlar kına havası söyleyerek oynuyorlar. Turistler oyuna davet ediliyor. Oyunlardan sonra gelin evine gidiyor. Kalan kınalar ise turistlere yakılıyor…
Gelin alma bölümü
Düğünün üçüncü gününe geçiliyor. “Gelin Alma” denen bu bölüm, bayraktarın bayrağı yerinden almasıyla başlıyor. Bayraktar gelinin evine atla birlikte gidiyor. Gelini getirecek olan at, çeşitli örtülerle süsleniyor. En son üzerine beyaz “humayun” örtülüyor. Atın üzerine, ilk önce bir erkek çocuk bindiriliyor. Bu hareket soyun devamı için erkek evlat isteğini belirtiyor. Sağdıç, atı gelinin evine kadar götürüyor. Yakın akrabaları ile birlikte gelin evden çıkartılıyor. Çıkartılırken kapı tutan kişiye para veriliyor… Babası ve amcası, gelini atın olduğu yere götürüyorlar. Gelin ata bindikten sonra damadın evine doğru yol alıyor. Gelin önce cami etrafında dolaştırılıyor. Turistler isterlerse düğün alayıyla beraber dolaşıyorlar. Damadın evine gelince “Damat nerede?” diye soruluyor. “Değirmende” cevabı alınınca bir süre damat bekleniyor. Damat gelip atın boynunun altından geçerek, gelinin ayaklarını üzengiden çıkartıyor.
Cebinden çıkardığı, çıkınındaki bozuk para ve buğdayları gelinin başından aşağı savuruyor. Sonra gelini kucaklayarak attan indiriyor. Eğlence başlıyor. Gelin ve damat ortada oynuyor. Eğlence devam ederken bakır tepsi ve bakır tabaklar içinde, yöresel yemekler yer sofrasına getiriliyor istanbul daily tours. Yemek olarak; keşkek, sarma, et yemeği, pilav, otlu börek, salata, helva veriliyor. İçecek olarak da; rakı, şarap, ayran ve meşrubat… Oyunlar oynanırken zurnacı, damadın yanına giderek kulağına zurna çalıyor. Bahşişini aldıktan sonra diğer misafirleri de dolaşarak bahşiş topluyor. Yemekler yendikten ve oyunlar bittikten sonra gelinle damat evlerine çekiliyorlar. Düğün sona eriyor. Böylece 21:30’da “Köy Düğünü” programı da sona ermiş oluyor. Turistler düğün evinden ayrılıyorlar…
Asıl düğün, dördüncü gün yapılan ve “Duvak” olarak adlandırılan, “gelinin kaynatasının ellerini öpüp akrabaları için hazırladığı hediyelerin verildiği gün” temsili düğünde canlandırılmıyor. Ayrıca, düğün yapan ailenin maddi durumuna göre yapılan, Kırkpınar usulü yağlı güreşler de programda yer almıyor Selimiye Camisi.
Günlük hayatlarında da altınlarıyla tarlaya giden, rengarenk kıyafetleri ve başlarına muhakkak taktıkları kokulu çiçekleriyle, köyün tüm kadınları ayrı güzellikte… Bütün çabalar, yöremizin kültürünü yaşatmak ve hayatınızdaki yeni keşifleri artırmak için. Çomakdağ Köy Düğünü’nde görüşmek üzere…
