Selimiye Camisi

0
43

Osmanlı mimarisinin ve Edirne’nin en önemli eseri kuşkusuz Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” diye nitelendirdiği Selimiye Camisi’dir. Sultan II. Selim tarafından 1569-1575 yılları arasında yaptırılan caminin, birbirine eşit üçer şerefeli dört minaresi, kub-benin etrafına cami tabanının oturduğu karenin köşelerinde bulunuyor.

Caminin dış görünüşünün ana hatlarını da belirleyen kubbe 31,5 m çapında ve 8 filayağı ile bağlanmış. Cami mimarisi kadar kusursuz mermer, çini ve hat işçilikleriyle de göz kamaştırıyor.

Köprüler

Türkülere kaynak olan Edirne’nin köprüleri şehirde bulunan önemli yapı türlerinden biri. Çoğu Tunca Nehri üzerinde bulunan taş köprüler, yüzyıllardır gelip geçen yolculara ve ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor.

Edirne’nin insanları ve tarihleri birleştiren köprüleri arasında; Fatih Köprüsü, Bayezid Köprüsü, Mimar Sinan’ın eserleri arasında yer alan Saray (Kanuni) Köprüsü, Ekmekçizade Ahmed Paşa Köprüsü, Meriç Köprüsü (Yeni Köprü) bulunmakta.

Edirne sarayı

1450’de Tunca’nın batısında Sultan II. Murad döneminde yapılmaya başlanan ve ölümünden sonra oğlu Fatih Sultan Mehmed döneminde tamamlanan Edirne Sarayı, çok büyük bir alana kurulmuş. Saray 1875 yılında Edirne’nin Rus işgali tehlikesi üzerine, dönemin Valisi Cemil Paşa’nın “düşman eline geçmesin” fikriyle cephaneliği ateşlemesiyle ortadan kaldırılmış. Ateşe verilen 425 yıllık tarihi saraydan geri kalanlar günümüzde korunmakta istanbul tours.

Er meydanı Kırkpınar

Tüm istediği Rumeli yakasına ayak basarak, oraya yerleşmek ve Osmanlı topraklarını büyütmek olan Orhan Gazi, Bizans kalelerinden birini baskınla ele geçirmek fikrini uygun görmüş. Çanakkale Boğazı’m ilk geçen ve Hadrianopolis’e doğru kuvvetlerin öncülüğünü üzerlerine alan, her biri başpehlivan kırk yiğit, her konaklamada aralarında güreşirlermiş. Hadrianopolis civarındaki bir meraya geldiklerinde, güreşe tutuşan iki pehlivan Anadolu yakasındayken, sonuçlandıramadıkları bir güreşi Rumeli seferi için yarıda bırakmışlar. Hıdırellez günü başlayan güreş, gece yarısına doğru iki kahramanın son nefeslerini vermeleriyle son bul-muş.

Er meydanında can veren pehlivanları arkadaşları bu çayırlığa gömerek savaşa devam etmişler. I. Sultan Murad zamanında Hadrianopolis Türkler’in Edirne’si olmuş. Kırk yiğitten sağ kalanlar, iki pehlivanın çayırlıktaki mezarlarına birer taş yaptırmak istemişler. Çayırlığa vardıkların-da, arkadaşlarını gömdükleri incir ağacının altından billur gibi akıp giden kırk kaynaklı pınarı görmüşler ve buraya Kırkpınar adını takmışlar. Hıdırellez’den üç gün önce başlayan Kırkpınar Şenliklerimdeki, açık hava eğlenceleri halen sürmekte. Şenliklerin son gününde Başaltı ve Başpehlivanın güreşleri ile geçiyor. Tüm karşılaşmalar Hıdırellez’in arifesinde akşamüstü sona eriyor Edirne.

Makedonya (saat) kulesi

Hadrianopolis’i çevreleyen surların dört köşesindeki kulelerden günümüze ulaşan tek kule Makendonya (Saat) Kulesi’dir. Edirne valilerinden Hacı izzet Paşa’nın kule üstüne yaptırdığı ahşap katlar ve saatler Makedonya Kulesi’nin “Saat Kulesi” ismini almasını sağlamış. 1896 yılında Fransa’da yaptırılan yeni saatler kuleye yerleştirilmiş. Kule çevresinde yapılan kazılar sonucunda Roma döneminden buluntulara ve seramik fırınlarına rastlanıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz